15 Aralık 2005 Perşembe

az Úr kegyének

Adanmış kişi her ne zaman bir zorluk, veya rahatsızlıkla karşılaşırsa, bunun Rabb'in bir rahmeti olduğunu düşünür. "Geçmişte yaptığım kötülükler sağolsun, şimdi çekmekte olduğum acılardan çok, çok daha fazlasını çekmeye layığım. Rabb'in insafından dolayı çekmem gereken tüm cezayı almıyorum. Tanrı'nn Yüce Kişiliği'nin rahmetiyle bu cezanın sadece ufak bir bölümünü çekiyorum" diye düşünür. Bundan dolayı o, birçok zorlu koşullara rağmen daima sakin, sessiz ve sabırlıdır. Ayrıca adanmış kişi herkese kibardır, düşmanına dahi.
[Bg. 12.14]


Whenever a devotee is in distress or has fallen into difficulty, he thinks that it is the Lord?s mercy upon him. He thinks, "Thanks to my past misdeeds I should suffer far, far greater than I am suffering now. So it is by the mercy of the Supreme Lord that I am not getting all the punishment I am due. I am just getting a little, by the mercy of the Supreme Personality of Godhead." Therefore he is always calm, quiet and patient, despite many distressful conditions. A devotee is also always kind to everyone, even to his enemy.
[Bg. 12.14]


Ha a bhaktának syenvednie kell, vagy megpróbáltatások érik, azt az Úr kegyének tekinti. Így gondolkodik:"Múltbeli büüneim visszahatásaként sokkal többet kellene szenvednem. Nem más ez, mint a Legfelsööbb Úr kegye, hogy nem kapok meg minden büntetést, amit megérdemelnék. Az Istenség Legfelsööbb Személyisége kegyébööl csak egy keveset kapok belööle." A bhakta éppen ezért a sok szenvedés ellenére is örökké nyugodt, csendes és türelmes. Mindig kedves mindenkihez, még ellenségeihez is.
[Bg. 12.14]

Hiç yorum yok: